2011 YILINDA ŞIRNAK’IN ULUDERE İLÇESİNDE, ARALARINDA 17 ÇOCUĞUN DA BULUNDUĞU 34 SİVİL YURTTAŞ YAŞAMINI YİTİRMİŞTİR. BU OLAY, YALNIZCA KAYBEDİLEN HAYATLAR BAKIMINDAN DEĞİL, YAŞAM HAKKININ KORUNMASINA İLİŞKİN DEVLETİN TEMEL YÜKÜMLÜLÜKLERİ AÇISINDAN DA HAFIZALARDA YERİNİ KORUMAKTADIR

2011 yılında Şırnak’ın Uludere ilçesinde, aralarında 17 çocuğun da bulunduğu 34 sivil yurttaş yaşamını yitirmiştir. Bu olay, yalnızca kaybedilen hayatlar bakımından değil, yaşam hakkının korunmasına ilişkin devletin temel yükümlülükleri açısından da hafızalarda yerini korumaktadır.

Yaşam hakkı, anayasal ve evrensel insan hakları metinleriyle güvence altına alınmış en temel haktır. Bu hakkın ihlal edildiği her durumda, gerçeğin ortaya çıkarılması, sorumluların belirlenmesi ve etkili bir yargısal sürecin işletilmesi hukuk devletinin vazgeçilmez gereğidir. Aksi hâlde cezasızlık, benzer ihlallerin tekrarının önünü açmakta ve toplumsal adalet duygusunu derinden zedelemektedir.

Ankara Barosu olarak, Uludere’de yaşamını yitiren yurttaşları saygıyla anıyor; benzer acıların bir daha yaşanmaması için olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasını, etkili, bağımsız ve şeffaf bir soruşturma yürütülmesini bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Yaşam hakkının korunması ve hukukun üstünlüğünün sağlanması, ancak adaletin eksiksiz tesis edilmesiyle mümkündür.